| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Deyim | ||
| Deyim | spread oneself thin f. | işi başından aşkın olmak |
| Deyim | spread oneself thin f. | aynı anda birden fazla iş ile uğraşmak |
| Deyim | spread oneself thin f. | iki ayağı bir pabuca girmek |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Deyim | ||
| Deyim | spread oneself too thin f. | kırk tarakta bezi olmak |
| Deyim | spread oneself too thin f. | aynı anda pekçok işle uğraşmak |
| Deyim | spread (oneself) thin f. | kırk tarakta bezi olmak |
| Deyim | spread (something or oneself) too thin f. | (birini/bir şeyi) pek çok işe/göreve bölmek |
| Deyim | spread (oneself) thin f. | aynı anda pek çok işle uğraşmak |
| Deyim | spread (oneself) thin f. | aynı anda birçok işe bölünmek |